- getirmemek
- v. (neg. form of getirmek) bring, get, bring along, bring in, carry, bear, convey, fetch, introduce, take into, usher, work up
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
klasikleşmek — nsz 1) Herhangi bir sanat, sanatçı, eser klasik duruma gelmek, zamana karşı değerini yitirmemek 2) Alışılmış durumda kalmak, bir yenilik, özellik getirmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
tozutmak — i 1) Toz kaldırmak, çevreye toz yaymak 2) Kar, toz gibi savurmak 3) Böbürlenmek, yüksekten konuşup söylediği sözü yerine getirmemek, palavra atmak, mangalda kül bırakmamak 4) mec. Aklını yitirmek Hangi doktor hastasına resmen sen tozutuyorsun… … Çağatay Osmanlı Sözlük
mırın kırın etmek — bir isteği yerine getirmemek için çeşitli sebepler ileri sürmek, nazlanmak Sorulsa, nasıl bir hayatı seviyorsun, diye, mırın kırın eder, hiçbir şey anlaşılmaz. A. Boysan … Çağatay Osmanlı Sözlük
çamura yatmak — argo 1) borcunu ödememek 2) sözünü yerine getirmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
sözünden dönmek — verdiği sözü yerine getirmemek veya tutmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
elini kolunu sallaya sallaya gelmek — 1) gelirken hiçbir armağan getirmemek 2) bitirmeye gittiği işten sonuç alamadan dönmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HULF-ÜL VA'D — Ahdinden dönmek. Verdiği sözü yerine getirmemek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
HULF-ÜL VAÎD — Va dedilmiş azabı yapmamak, cezâyı yerine getirmemek. (Cenâb ı Hak kendine isyan edenlerin, günahta devam edenlerin cehenneme gideceklerini beyan ediyor, tehdid ediyor, vaid ile beyanda bulunuyor. Affetmediği takdirde bu vaidinden dönmesi, aslâ… … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
Adem-i ifa — Adem i ifâ Yapmamak; bir görevi yerine getirmemek; bir borcu zamanında ödememek … Hukuk Sözlüğü